Bir Jane Austen klasiği olan Gurur ve Önyargı kitabı,filmi ve de dizisi hakkında bir şeyler spoilerlamaya geldim! 😃
Jane Austen imzası taşıyan Gurur ve Önyargı ilk basımı 28 Ocak 1813 tarihinde yayınlanan kitap yazarın ikinci kitabıdır ve 1796-1797 yıllarını anlatmaktadır. Kitabın farklı yıllarda çekilmiş dizi ve film sürümleri mevcut ancak ben 1995 yılında 6 bölümlük bir mini dizi şeklinde yayınlanmış hali ile 2005 yılında yayınlanan filmini izledim şu ana kadar. Ancak farklı tarzlarda da çekilmiş dizi/film sürümleri de var kitabın. Eser Aşk ve Gurur adı ile de bilinmekte ayrıca.
“Gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır,
gösteriş ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürtmek istediğimize.”
Jane Austen imzası taşıyan Gurur ve Önyargı ilk basımı 28 Ocak 1813 tarihinde yayınlanan kitap yazarın ikinci kitabıdır ve 1796-1797 yıllarını anlatmaktadır. Kitabın farklı yıllarda çekilmiş dizi ve film sürümleri mevcut ancak ben 1995 yılında 6 bölümlük bir mini dizi şeklinde yayınlanmış hali ile 2005 yılında yayınlanan filmini izledim şu ana kadar. Ancak farklı tarzlarda da çekilmiş dizi/film sürümleri de var kitabın. Eser Aşk ve Gurur adı ile de bilinmekte ayrıca.
1995 yapımı Gurur ve Önyargı dizisi
(soldan sağa:Susanna Harker,Jennifer Ehle,Colin Firth)
Gurur ve Önyargı okuduğum ilk Jane
Austen kitabı. Türkiye İş
Bankası Kültür Yayınları'nın Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi'nden okuduğum ön
sözde yer alan Jane Austen hayatı ve kitap hakkında diğer yazarların fikirleri
hakkında yazılanlar kitap hakkında gayet açık bir şekilde bilgiler sunuyor
önümüze. Bu kısmı okurken çok dikkate almamıştım yazılanları. Hem yazılanların
abartıldığını düşündüğümden hem de en başından “kitap sıkıcı” diye düşünerek
başlamak istemememden. İtiraf etmeliyim ki Mr. Darcy’nin büyüsüne o kadar
kapılmıştım ki şu an şu satırları yazmaya başlayana kadar bu sade aşk
romanının sadeliği aklımdan uçup gitmişti.
Kitap sıradan bir aşk romanı desem
yanlış olmaz yukarıdaki paragrafımı da dikkate aldığımda sanırım artık. Kitabın
geçtiği 1790 döneminin zengin oğlanlar ile fakir -aslında gayet orta gelirli
geldiler ama siz bunu bir de Mrs. Bennet'a anlatın 😃😃😃 - kızlar arasındaki
aşkları, anlaşamayışları, aradaki farkları anlatıyor Jane A. Yani bizim Türk
dizilerinde gördüğümüz bir klişe işlenmiş gayet kitapta. Kitabı okumamın
üzerinden bir süre geçtikten sonra neler aklımda kaldı diye baktığımda aşkın-sevginin
her çeşidini okumuş olduğumu fark ettim: Gösterilemeyen aşk, karşılık bulamayan
aşk, maddiyata aşk, gösterişe aşk, dansa aşk, yalana aşk… Belki bir başka
okuyanda aynı hissiyat oluşmuyor ya da bu saydıklarımın nerede geçtiğini tahmin
bile edemiyorsunuz. Ama kitabın son sayfasını da okuyup üzerinden zamanın
geçmiş olmasından sonra bile kişiler, olaylar ve mekânlar aklımda söz konusu
olan aşklarıyla birlikte beliriyorlar. Ve kitap vermek istediğini – en azından
benim sandığım kadarıyla- bana ulaştırdı. İlk kez sade bir aşk romanı okumuş
olmanın sevinci içinde bıraktım kitabı elimden. Şimdiye kadar sevdiğim tarzlara
baktığımda görüyorum ki sürekli harika erkeklerin süper kızların ve dehşet
aşkların yaşandığı yazılar okumuşum. Gurur ve Önyargı bunu çok çok fazla açık
bir şekilde gösterdi ki bir yanım artık bu tarz aşırılıktan sıkılmış olmalı.-
Gerçi bu tarzları okumaktan vazgeçebileceğimi de sanmıyorum 😃😃😃- Sanırım bu
özlemden dolayı her satırını içime işleyerek, bilerek,yaşayarak ve de severek okudum.
Çünkü Mr. Darcy günlük hayatınızda pekâlâ karşılaşma imkânınızın olduğu burnu
havada, kibirli ve gurur timsali ancak popüler kültürün tabiriyle içinde “ponçik”lik
barındıran biri. Lizzy bilhassa ailesi de en az Mr. Darcy kadar gerçekçi. Hemen
hemen herkesin hayatında olmadık yerlerde potlar kıran, diğerlerine yukarıdan
bakan, para ve mevki işini insanlıktan üstün tutup bununla bazı gerçekleri
görmeyi reddeden kesim mutlaka vardır. En azından ben pot kırma konusunda
çevremin tam bir örneğiyim ama kitaptaki herhangi bir karakterin birebir
karşılığı olduğumu söyleyemem çünkü hepsinden biraz biraz kendimi buldum. Evet
Mr. Colins de buna dâhil maalesef.
2005 yapımı Gurur ve Önyargı film afişi
(Keira Knightlet,Matthew Macfadyen)
Film ve
dizisine gelecek olursak kitabı bilmeyenler için iki eserde akılda soru
işaretlerine neden olacaktır bence özellikle de film. Dizide olaylar daha
kitaba bağlı kalarak gösterilmiş. Ve mektuplardan alınan, kulaktan duyulan
bilgiler sahnelenerek katkı sağlanmış. Biraz kahraman biraz ilahi bakış
açısıyla anlatılan kitabın ekranlara uyarlanmış halinde elbette diğerlerinin
gözünden de sahnelere yer vermeleri gayet normal. Ama ben böyle bir şey
yapılmasını beklemediğim için açıkçası farklı geldi. Beklentileri düşük tutmak
bazen işe yarıyor. Ve bu düşük beklentilerin tek nedeni filmi diziden önce
izlemiş olmam. Film daha çok kitabın değil de dizinin beyaz perdeye uyarlanmış
hali gibiydi. Önemli yerler seçilmiş ve onlara yer verilmiş. Haliyle bir çok
şeyi izleyici olarak kendi kafamda tamamlamam gerekti ara hikâyelerin.
Karakter seçimi
olarak hem filmin hem de dizinin Mr. Darcy’si için söyleyecek bir sözüm yok. Kafamdaki
Darcy ikisi de değildi tabi ki ama ben aşağı yukarı kim oynarsa oynasın zaten
zamanla karakterine vurulduğum Darcy’nin dış görünüşüne eminim çok
takılmayacaktım, o karizmatik duruşu olduğu sürece tabi ki.
Darcy kadar
bir onayımı alan karakter de Mr Bingley idi.(Bingley ismini yazarken bile Darcy-ler-nin ses tonu kulaklarımda çınlıyor.) Biraz saf oluşu –özellikle de
filmdeki hali- en sempatik karakterlerden biri yapıyor onu gözümde. Elizabethler
için bir şey diyemem kafamda çok da belli bir kalıbı yoktu çünkü sayfaları
çevirdikçe kendimi Elizabeth olarak düşünerek devam ettim yoluma. Bu yüzden ne
film ne de dizi hayal kırıklığıydı diyemem. Filmdeki Jane seçimi ise gerçekten
çok güzeldi. İzlerken “Allahım bir insan ancak bu kadar Jane olabilir”
dedirtti. Diğer karakterler ise kitapta kendilerine karşı başlayan ne kadar
duygum var ise bunu körüklediler. Onlar için belli başlı karakter tipleri gözümde
canlandırmadığım için net bir şekilde görünüş açısından bir şey diyemiyorum. Ama
vermeleri gereken duyguları net şekilde veriyorlar. Nefret etmeniz gereken
birini sevmiş olarak ayrılmıyorsunuz ekrandan.
Aslında
Meg Ryan hayranı bir annenin kızı olarak Mesajınız Var filmini izleyerek
bu yaşıma gelmiş biri olarak Gurur ve Önyargı'yı bu kadar geç okumuş olmam tam
bir kitapla kaderimizin kesişmemesinden kaynaklı. Aslında bunun için bu kadar
geç kalmışım diyemem çünkü kitap,karakterler ve tabi ki Jane Austen tam girmesi
gereken zamanda girdi hayatıma. Arkadaşlarım sürekli bir şeylerde kriterlerimi
yüksek tuttuğumdan şikâyet ediyorlar. Özellikle aşk konusunda bunun nedeninin
gerçek hayatta sizi bulma ihtimali olmayan aşkların anlatıldığı eserlerini
takip etmemden kaynaklı olduğunu fark ettim. Sanki o olağanüstülüğün bir gün
beni bulma ihtimali varmış gibiydim, esas kızların tırnağı kadar güzellik ve
çekicilik barındırmasam bile hatta 😃😃😃. Ama Jane A. hayatıma Mr. Darcy ve
Mr. Bingley’in girmesine vesile olarak gerçekleri Osmanlı tokadı edasıyla
çarptı. Gerçi şimdi de kendi Darcy’mi beklemeye başladım ama bir Mr. Darcy
bulmak, ne bileyim kızıl saçlı bir Weasley Beyi ile karşılaşmamdan daha olası
bence. Hiç yoktan aynı zevke sahip olacağım bir arkadaş da kafi tabi 😄
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder